11 Kasım 2014 Salı

SÜRPRİZ YUMURTA



Biraz çocukluğumuza dönelim mi. Çocukluk güzel şey. Çocukken insan oyundan başka oyuncaklardan başka bir şeyi dert etmez. Hayal gücümüzün sınırları yoktur. Herkes büyüdükçe keşke çocuk kalabilseydik der. Zamanla herkes büyür kendini işe, çalışmaya adar. Büyümeye başlar. Çocukluğundan eser kalmaz. Ama herkes genelde küçükken bir şeyler biriktirmiştir. En basitinden kızların süslü peçete koleksiyonları olmuştur. Erkeklerin de araba ya da misket koleksiyonu. Hala onları saklayanlar ara sıra yine çocukluğuna dönerler. İşte benim de küçüklüğümden beri vazgeçemediğim bir koleksiyonum var. Sürpriz yumurtadan çıkan oyuncakları biriktiriyorum. Küçüklüğümden beri hala biriktiriyorum. Bir sürü oyuncağım var küçük küçük. Bir oyuncak kasabası kurulur onlardan.

21 yaşıma geldim ama hepsini hala çok seviyorum. Arada çıkartıp hepsini diziyorum çok mutlu oluyorum çocuk gibi. Çocukken arkadaşımla aynı olanları değiş tokuş yapardık. Bir de birbirimizdeki oyuncakları kıskanırdık. Kavga eder küserdik. Sonra da hemen barışırdık. Evimize misafir gelen çocuklara hiçbirini oynatmazdım. O kadar önemliydi ki benim için bir tanesi bile bozulsa üzülürdüm. Babamın ben küçükken bir bakkalı vardı. Oraya her gidişimde bir tane benim için bir tane de ablam için alırdım. Eve gelir ablamla yapmaya çalışırdık. İçinden nasıl oyuncak çıkacağını merak ederdim yol boyunca. Bende olan bir oyuncak çıkınca da üzülürdüm.  


Bu şekilde bu yaşıma kadar sakladım onları. Bazılarının bir kaç parçası eksik. Ama onlar benim çocukluğumun hatıraları işte. Ara da sıra da hala yumurta alıp koleksiyonuma oyuncaklar ekliyorum. İlerde kendi evim olursa onlar için ayrı bir köşe yapacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder